Monday, April 21, 2008

HAMDİ RESTORAN RE-ZA-LET!

Selamlar, hep iyi birşeyler yazıyordum bugunki biraz eleştirel olacak sevgili dostlar.
Hamdi restorant yıllardır bidiğim. Bir şekilde arkadaşlarımın tercihi üzerine gittiğim ve hiçbirinde de tam tatminkar ayrılmadığım bri restoranttır. İnsanların abartılı begenilerine şaşırmışımdır.Güney damak tadına sahip olmanın beğeni eşiği ve servis kallitesi gibi sebeplerle.Bir kere hep kalabalıktır ama o kalabalıgı düzgün yönetecek eleman yoktur. Her ne ise sonucta fena da değil düşüncesinden haraketle babacığım da istanbulda iken hani Eminönü'nde İstanbulu solumak hem de şöyle güzel bir yemek yiyelim diye Hamdi Restorant'a gittik. TAM BİR FİYASKO!. Siparişi almaları bile mesele idi.Bir saniye hanımefendi diyor gelip bardaklara su doldurup pıt diye dönüp gidiyor.4. defa masanın civarlarına yaklaştığında yakalayarak sonunda verebildik siparişi. Siparişimiz de beyti ve gavurdağı salatası idi.Şaşırtıcı hızda salata gelmesine ragmen bir türlü lavaş gelmek bilmedi.Bir de peynir ve yag ikilisi .Hani siz istemesenizde iyi ihtimalle 10 lira olarak hesabınıza eklenen yemek gelen ekadar yediğimiz şeyler.
Birkaç hatırlatma sonrasında kupkuru bir lavaş geldi bu seferde peynir yağ gelmedi.bunu tekrar hatırlattığımda garson köşedeki buzdolabını açıp çıplak elleri ile 3-4 top tereyagını minik kaseye koyup hemen bize servis yaptı.Bilin bakalım o sırada ne oldu. Ana yemekleriiz geldiii.düşünün yani servisin süresini ve muhteşemliğini. 4 küçük parça lavaşları yetmiyince abratmadan söylüyorum tam 4 kişiden lavaş istedik ve yemeğimiz bittiğinde lütfen geldi. Yani uzun lafın kısası ortalaması 7-10 lira olanbir kebapa 18 lira alabilme hakkını kendinde görüyorsan bunun bir servis standardı bir kalitesi olması gerekir değil mi. Kebabın yanına usulca kondurulmuş beklemekten solmuş soğan salatası da 27 derece hava sıcaklıgında gelen sıcak kola buna dahil. Özetle HAMDİ tam bir RE-ZA-LET. Fazlası ile şımarmış.Haberiniz ola

Wednesday, April 2, 2008

Balkabağı Çorbası


Efendim ben ki sadece mercimek yada ezogelin çorbası içen .... Son 2 yıldır çorbacı oldum. Genelde ana yemek tarzında içiyorum. Başlangıç olarak çorba içince ardından ana yemek yiyemiyorum:). Soguk havaların,gribal durumların yakın arkadaşı ,eve anne sıcaklığı gerçek bir ev havası katmanın ilk numaralarından:). Son zamanarda sebzeli çorbalara daha bir zaafım var. Kereviz çorbam oldukça popüler ancak bugun size başka bir çorbadan bahsedeceğim.
Öncesinde genel bir çorba girizgahı yapalım isterseniz.
Çorba dilimize Farsçada ki "shorba" ( kaynamış et suyunda ağır ağır pişmiş anlamında) dan geliyor. İngilizce ve Fransızca daki "soup" ve "la souppe" Latince deki souppa dan geliyor bu da içinde yenilebilir tane olan su anlamında imiş.Bizim, çorba için içmek ,ingilizlerin yemek fiilini kullanması bundan ötürü ...
Çorba işi derin bir konu; stoklu ( et veya tavuk suyuna) ,stoksuz çorba (normal su ile ),durulaştırılımış (konsome) çorbalar ...Yazılabilcek çok şey var.Gelelim bugun benim bahsedeceğim Balkabağı Çorbasına. Umut'un "Halloween Seval "adını koymasının bir anlamı olmalı :)
Özgürün; bal kabağının öbür dünyada beni nasıl çorba yaparsın diye hesap soracağı ve balkabağından olsa olsa Amerikalıların çorba yapmayı akıl edeceği yorumlarına rağmen yaptım.Bu arada Özgür'ü de bilgilendirmeliyim ki kendisinin Müdavimi olduğu Çiya restorantın şefi Musa Usta ,Ahmet Örs ile yaptığı röpörtajında geçenlere avrupaya gittim ,bal kabağı çorbası yapmayı öğrendim diyen aşçılara ülkemizde bal kabağının en az 7-8 çeşidinden farklı çorbalar yapıldığını anlatıyor.Başka kaynaklarda ise Yörük Çorbası olarak da adı geçiyor.Osmanlı mutfağında balkabağı dolması var.Sonuçta bu bir sebze :) Gelelim çorbamıza:
1 kilo bal kabağı
1 iri soğan
2 etli kırmızı biber
2 diş sarımsak
2 bardak su
3 bardak süt
Muskat,zencefil
Efendim kocaman soğanı küp küp doğrayıp yagda kavuruyoruz.Daha soğanlar tam ölmemişken küp kabakları ve doğradığımız kırmızı biberleri,sarımsak ve tuzu ilave ediyoruz.2 bardak su ile sebzelerin iyice pişmesini bekliyoruz.Sebzeler piştikten sonra pürüzssüz kıvama gelecek şekilde blendır dan geçirip sütü ilave ediyoruz ve bu sekilde 5-10 dk kaynatıyoruz. Sonrasında muskat (hani böle minicik hindistan cevizi gibi olan ) rendeliyoruz içine.Benim kalmadığı için zencefil rendeledim.Annemin çektiği meşhur acı pul biberden ilave ettim. Üzerine çekilmiş acılı kuru domates.Yanına ise zeytinyağı,sarımsak ve feslegenle fırınlanmış minik ekmeklere krem peynir sürerek servis ettim. Süper oldu.
Maydanoz yada kereviz yapraklarının da çok yakışacağını düşünüyorum.
Su ve süt ölçüleri kişiye göre değiştirilebilir.Kıvamlı bir çorba oluyor.
Verdiğim ölçüler den rahat 8-9 kişilik servis çıkıyor.
Afiyet şeker olsun :)