Thursday, August 18, 2016

Ev Yapımı Sağlıklı Dondurma


Ev yapımı dondurmayı uzun zamandır paylaşmak istiyordum. Bir türlü çektiğim fotoğrafları beğenemediğim için paylaşamadım.  Bugün "mükemmellik iyinin düşmanıdır" diye düşünerek koyuverdim.  Bu günlerde aklıma dolanan diğer bir konu da "cehalet erdemdir", az biliyorsan daha mutlusun gibi geliyor.

Bu tarif aslında dondurmanın tam da ilk çıkış dönemlerindeki hali aslında. Adetimiz olduğu üzere dondurmanın geçmişine değinecek olursak karşımıza 3000 yıllık bir geçmiş çıkıyor. Roma İmparatoru Neron un çeşnicibaşısının keşfi aslında. Neron'a değişik bir tatlı sunmak için dağdan karı toplayıp sıkıştırmış ve üzerine bal döküp çeşitli meyveler ile servis etmiş. Neron da bu tatlıya bayılmış ve köleleri dağlara kar toplamaya göndermiş. Bu adete bizim topraklarımızda  karsambaç dediğimiz, kara pekmez karıştırıp yeme şeklinde rastlıyoruz. Arabistan ve İran topraklarına doğru geldikçe  şerbet konusunda da değindiğimiz gibi buzlu meyveli içecekler (sorbet) olarak rastlıyoruz. 

İlerleyen yıllarda Marco Polo Çin seyahatinden elinde farklı dondurma reçeteleri ile dönüyor ve İtalyanlar bu tarifleri geliştiriyor. Fransa kralı II. Henri ile evlenen Floransalı Catherine de Medici  ve beraberinde giden aşçılar ile de Fransaya ve sonrasında 17. yy da tüm Avrupa'ya yayılıyor. 19 yy. da soğutucu makinaların çıkması ve külahın çıkması ile de artık dondurmanın da endüstriyelleşmesi başlıyor.
Tam da bu noktada ben en eski tarif modeline geri dönüyorum. Paketlenmemiş, içine şeker konulmamış hali ile.
Oldukça basit bir tarif aslında . İstediğiniz meyveleri küçük parçalara ayırarak buzlukta donduruyorsunuz. Donmuş olan meyve parçacıklarını buzu kırabilecek güçte bir el blender ı ya da mikser ile eziyorsunuz. Miksere koyduğunuz anda  isterseniz içine bal, agave şurubu, pekmez, dilediğiniz bir tatlandırıcı ekleyebilirsiniz. Yoğurt, süt ya da vaganlar için hindistan cevizi sütü ilave edebilirsiniz. Krema kıvamında bir hal alan bu karışımı çok derin olmayan bir kaba koyup yeniden dondurup 30 dk sonra çıkartıp kaşıkla karıştırıp servis edebilirsiniz. Muzu baz meyve olarak düşünebilirsiniz, gerek tatlılığı gerekse kıvamı olarak güzel bir bağlayıcı. Muzu baz alıp istediğiniz değişik meyveler ile farklı tatlar yaratabilirsiniz.
Fotoğrafta gördüğünüz karışım sadece olgunlaşmış muz ve muhteşem bir aromaya sahip topatan kavunu ile yapıldı. Ben üzerine birazıcık çiğ ve şekersiz kakao serperek yedim. Dilerseniz kakaoyu mixer aşamasında içine de koyabilirsiniz.
Diğer önemli kısmı bu karışımları çubuklu  dondurma kaplarına koyup dondurarak çocuklarınıza  rahatlıkla önerebilirsiniz.  Arda'nın bayıldığını söyleyebilirim. Deneyen herkes için şimdiden afiyet olsun. 


Tuesday, August 9, 2016

Ferahlatan Reyhan Şerbeti






Şu sıcak yaz günlerinde ve bir o kadar sıkıntlı günlerde bedenimizin ve ruhumuzun ferahlamaya ihtiyacı var. Serinliği ile susuzluğumuzu, kokusu ile ruhumuzu ferahlatacak reyhan şerbeti yapalım istedim. Daha doğrusu yaptım, ferahladım size de anlatayım istedim. Biraz Seval'ce bir uygulama oldu. Tarifte yaptığım değişikliklerden de bahsedeceğim.
Alışkanlığım olduğu üzere kısaca şerbet in geçmişinden, çıkışından bahsedecek olursak; şerbetler günümüzün birbirinden "sağlıklı" içecekleri ortaya çıkmadan, özellikle doğu toplumlarında ferahlatıcı olarak yüzlerce yıldan beri yapılmakta.  Şerbet, şarap, şurup arapça da içmek anlamına gelen Şariba kelimesinden türemiş. Uzantısı olan "sorbet" olarak bildiğimiz tatlı ise şekerli buz dan geliyor. Şurup  ile şerbet arasındaki kavram kargaşası için aydınlatıcı bilgimiz de şu olsun: şurup kaynatılarak daha koyu hale getirilmiş öz, şerbet ise şurubun sulandırılarak inceltilmiş hali oluyor.
Bugün tarifini paylaşacağımız şerbete konu olan Reyhan bitkisi ise hani salatalarda kullandığımız. kokusuna bayıldığımız, zaman zaman adı fesleğen ile karışsa da mor olanı diyelim. Reyhan ismi aslında bir çok yerde güzel kokulu olan neredeyse her bitki için kullanılır olmuş. Yemek ve salatalarda tatlandırıcı olarak kullanılmakla beraber , öksürük kesici, iştah açıcı, baş dönmesini durdurması gibi birçok faydası da var.
Şimdi tarife gelecek olursak.  Ben orjinal reçeteyi yazıp yanına kendi tercihlerimi yazarak anlatayım.

1 demet reyhan
2 LT su
1 su bardağı toz şeker ( Yarım su bardagı palmiye şekeri kullandım)
1 çubuk tarçın  ( Reyhanın tat ve kokusunu baskılamasını istemediğimden koymadım. Ramazan şerbeti havası olsun istemedim)
6 adet karanfil  ( Tarçında yazdığım aynı gerekçe ile 3 adet koydum)
1 limon suyu    ( Yarım tane kullandım. Karışımın tadı bana o şekilde iyi geldi)

Derince bir tencereye 2 lt suyu koyuyoruz. Reyhan dışında tüm mazemeleri içine atıp kaynatıyoruz. İşte ben tam bu aşamada şekeri atarken kendi istediğim damak tadına gelene kadar azar azar attım ve istediğim tatlılığa ulaştığında kestim. Limonu da direkt yarım olarak kullandım ve tat bana yeterli geldiği için orada kestim.Bu hali ile karışım kaynayana kadar bekliyoruz. Şerbet sıvımız kaynadıktan sonra  altını söndürüyoruz, yıkanmış bir demet reyhanımızı  kaynamış suyun içine koyup  üzerini kapatıyoruz ve demlenmesini bekliyoruz. Şerbet ılıyınca da içinekileri süzüp soğutmak üzere dolaba alıyoruz.

Buz gibi olduğunda ise lıkır lıkır içip ferahlıyoruz.
Deneyen herkese şimiden afiyet ve serinlik ferahlık olsun.