Thursday, March 27, 2008

Toledo




Hala dönüş sonrası yorgunluğumu üzerimden atabilmiş değilim.Çok ara vermeden Toledodan da bahsedeyim biraz.
Toledo Madride e kara yolu ile 1 saat uzaklıkta minik butik bir şehir.Kastilya-La Mancha Bölgesinin merkez şehri. Konsept olarak nerdeyse Mardin ile aynı. Taş yapılar,savunmayı güçlü kılabilmek ve sıcaktan korunmak için daracık yapılmış sokaklar ,bizdeki telkarinin karşılığı Damasques adını verdikleri ince altın teller ile yapılan takılar ... Müslüman,hristiyan ve yahudilerin birlikte yaşamış olduğu etrafı nehir ile çevrili oldugundan ada izlenimi uyandıran çok güzel bri kent.Madride gitmişken görülmeden gelinmemesi gerekiyor.





















Bir diğer ünü de kılıçları.Şehrin çok büyük bir katedrali var içinde çok fazla şapelin bulunduğu.Dev orglar hala kullanılıyor.Katedralin tamamlanması ,eklerin yapılması birkaç yüzyılı buldugundan içeride birden falza mimari örnekle karşılaşıyorsunuz.Gotik,neo klasik bir arada.Toledonun yiyecek olarak ise Marzipanı meşhur.Badem ezmesinden yapılan şekerlemeleri. Madrid'e göre daha ucuz bir şehir.Hediyelikler arasında Damsques takıları ise haliyle ön planda.Bunlarında 2 tür deseni var arap desenleri olanlar geometrik şekillerden,ispanyol tarzı olanlar ise çiçekli figürlerden oluşuyor.
Şehrin mimarisinde mudejar ( mudehar okunuyor müjde ar değil :) ) etkileri de oldukça fazla.Mudejar ,islam sanatının hristiyan sanatına uygulanmış biçimine deniliyor.
Şehri ilk önce tepeden bir görmek önemli.Alkazar kalesinin ihtişamı ve katedralin görüntüsü bu şekilde bir görülmeli . Sokaklar dar oldugundan içinde iken bu görüş açısına sahip olmak pek mümkün değil.
El Greco'nun yaşamının önemli bir kesimini sürdürdüğü kent burası.El Greco Müzesi var. Ama gerçekten o evde yaşadığı konusu aslında net değilmiş.Onarımda olduğu için burayı gezemedik.Toledo İspanyanın Madrid den önceki başkenti olmakla birlikte aynı zamanda La Mancha lı Don Quijote un memleketi :). Sehirde bir Cervates caddesi ve heykeli var.
II. Selim Kıbrıs'ı ele geçirdiğinde Papa V. Pius Osmanlılara karşı birlik çağrısında bulunur. Bu Çağrıya yanlızca İspanya ve Venedik cevap verir. Cervantes Roma'daki İspanyol birliğine katılır. 1571 deki İnebahti Deniz savaşında Marquesa kadırgasında savaşır. İki kez göğsünden yaralanır ve bir top güllesi ile sol elini kaybeder. Osmanlılara esir düşen Cervantes 1571-1580 yıllarında Cezayir'de tutsak yaşar.Burada dolandırıcılıkla itham edilip hapse atılır ve yazmaya daha sıkı sarılır. Yaşamının sonlarına doğru ünlü eseri Don Quijote 'u hapishanede kaleme alıyor ve 38 dile çevrilen bu eserler tüm dünyada tanınıyor.




















Geçen yazıda belirtmeyi unuttugum bir kaç aktüel konu var:
-Su anda Madrid'de çok büyük bir Picasso sergisi var .Birçok yerde sergilenmemiş olan eserlerinde olduğu tam 350 eser. Aslında ispanyol olan Picasso nun ülkesinin karanlık dönemlerinde Fransa'ya gittiğini ve yaşadığını biliyoruz.Asıl müze de orada .Ancak bu müzenin bazı yenilemelerden geçmesi gerekiyormuş ve bunun için 24 mio EUR luk bir bütceye ihtiyac varmış.İspanyollar da yardımcı olmak istemişler.Sergi mayısa kadar devam ediyor yolu düşen olursa aklınızda olsun.
-Bizim Poşu nun moda bloglarında Amerika ve Avrupada populer oldugunu okumustuk.İspanyada Phalastanen (filistin işi filan olmalı herhalde) adı ile her rengi satılıyor ve tüm gençlerin üzerinde.
-Korsan dvd orda da var .yerlerde satılıyor .1 tane 3 eur, 2 tane 5 eur.
-Turizim informasyon ofisleri ispanyada süper calışıyor.ücretsiz olarak haritalar,müze rehberleri,etkinlik programları alabildiğiniz gibi.Her sorunuza cevap alabiliyorsunuz.Real Madrid biletleri hakkında bilgi bile...Sorunuzu cevapladıkatan sonra ülkenizi sorup kayıt alıyorlar istatistik için ...
-Pazar günleri La Latina bölgesinde inanaılmaz uzunlıkta bir bit pazarı kuruluyor.ama açıkçası çok kayda değer birşey yok.
Görüşmek üzereeee.....

No comments: