Saturday, November 5, 2016

Kaynar





İçimizin ısınmasına ihtiyaç var. Gündemden ötürü mevsimden ötürü. Güzel kokuların güzel anıları hatırlatmasına ihtiyaç var.  Evleri yuva ya dönüştüren kokulara. Sağlığa ve mutluluğa. Tam de böyle ruh halleri için benim en güzel içeceğim kaynar. O ocakta sürekli kaynasın, evi güzel kokular sarsın sadece kokusu bile içmizi ısıtmaya yetsin. Ruhu okşamaya yetsin. Annemin kokusunu  bana getirsin.

Bizim oralarda, Çukurova da diyelim doğum ve hastalıklarda kaynatılır kaynar. Gelinlerin çeyizine kaynar takımları konulur. Lohusa evinde sürekli ocak üstünde kaynar durur. Hem gelen misafirlere ikram edilir hem anne içer. Anne için süt oluşumunu destekleyen de bir içecektir. Öyle başka bölgelerdeki gibi suyun içine kırmızı taş ve şeker atılarak kaynatılan bir şey değildir. Bildiğiniz bir sağlık iksiri....... Çukurova'da baharatçılarda  içerikler karıştırılmış ve paketlenmiş halde satılır. Ben içeriğini sayayım siz her birinin nelere faydalı olduğunu zaten anlayacaksınız.
 Zencefil, havlucan, kabuk tarçın, karabiber, yenibahar, karanfil, muskat, çöven kökü, rezene. Bu karışım temiz bir tülbente ya da minik bir keseye konularak bağlanır. Genişçe bir tencerenin içine 3 litre kadar su eklenir. Yörede içine neredeyse 1 kilo şeker eklenerek kaynatılır aslında ben tabiki bu şekilde yapmadım. Elimde işlem görmemiş stevia yapragı vardı. Ondan ekledim. Suyun rengi çay rengine dönene kadar kaynar kaynar kaynar. Sonrasında fincanalara konur ve servis edilirken üzerine dövülmüş ceviz ya da fındık dökülerek servis edilir. Yanına tatlı kaşığı da konulur ki içildikten sonra ceviz ve fındıklar rahatça yenilebilsin. İstenirse soğuk da servis edilebilir. Piştikten sonra şişe ya da kavanozlara konup istenildiğine ısıtılarak tüketilebilir. Benim tercihim sıcak içilen keyifli bir kış çayı yönünde. Fotoğrafta gördüğünüz baharatların tamamı bir ölçülük kaynar malzemesidir. Deneyen herkese mutluluk ve şifa olması dileği ile. Sevgiler...

No comments: